Ana içeriğe atla

Hijyen Takıntımız ve İyi Bakteriler


Gerek maille gerekse facebook sayfamdan bana gelen mesaj ve maillerde tutmayan sirkeler, parlanan  turşular, küflenen ekşi mayalar, pembeleşen yoğurtlar, sünen kefirler anlatılıyor hep. Bir türlü tutturulamayan fermente gıdalar hakkında genelde aynı soru soruluyor "tarifi uyguladım ama nerede yanlış yaptım" Bu gün bu konu hakkında blogdan genel bir cevap yazmak istedim .


Malum fermente ettiğimiz gıdaların içerisinde bakteriler var ve onlar canlı. Bizim için faydalı bakteriler probiyotikler. Her birisi bizim için savaşçı asker niteliğinde olan bu probiyotiklerin gelişip, büyüyüp, çoğalıp kendi ortamlarına hakim olmaları gerekir ki fermantasyon gerçekleşsin.


Probiyotik askerler güçlenip bulundukları ortama hakim olsunlar ki, bedenimizde de tıpkı savaşçı askerler gibi zararlı mikroplarla savaşabilsinler.


Dezenfekte deyince, çamaşır suyu ve deterjanı anlıyorsanız zaten o fermantasyonu bence unutun.

Çamaşır suyu gibi zararlı kimyasalların yegane görevi mikropları öldürmek hijyen sağlamaktır. Hijyen çağımızın bence en kötü takıntısı ve hastalığıdır. Çünkü hijyen  kurunun yanında yaşı da yakar ve ortamdaki faydalı bakteriler de öldürür. Oysa bizim evimizin ve mutfağımızın her bir santimetre karesinde bizim için yararlı olan bakterilerin yaşamasına ihtiyacımız var. Onlar yani faydalı bakteriler olmadan biz tamamen korumasızız. Hiçbir komutan düşman askerlerinden kurtulmak için kendi askerlerini de öldürmez. Biz düşman olan mikroplardan korunmak için kendi askerimizi de feda ediyoruz ve en büyük hatayı da burada yapıyoruz.
Hijyen ve temizlik sandığımız yöntem aslında kendi savunma mekanizmamızı kendi ellerimizle yıkmaktır.
Ortamdaki zararlı mikrop, bakteri ve küften arınırken faydalı bakterileri korumak ancak kimyasal içerikli temizlik malzemelerinden kurtulup onların yerine sirkeyi koyarak  ile mümkün. Sirke ama ev yapımı doğal fermente sirke ile evinizin her köşesinde kendi askerlerinize zarar vermeden temizlik sağlayabilirsiniz. Market sirkeleri asittir unutmayın. Bize faydalı olan doğal fermantasyon usulü ile yapılan ev sirkesidir.
Peki deterjanlar farksız mı? Hayır onlar da içerdikleri zararlı kimyasallar sayesinde ortamdaki yağı kiri sökerken, yerine zararlı kimyasal atıklarını bırakıp giderler. Olan yine bizim probiyotiklerimize olur. Sonra bağışıklık sistemimiz eden bu kadar zayıfladı, neden rutubetten nem kapıyorum diye düşünür durursunuz. Cevap ise bu kadar basittir.
Mutfağınızda soluduğunuz havadaki bakteriler dahil, zeminde, tezgahta, masada, kap kacakta her yerde olan hakim bakteri, mikrop ve kimyasal atıklar fermantasyon sürecini % 100 olarak etkiler. Yani demek ki kabı kacağı dezenfekte etmekle olmuyor maalesef.

Mutfağınızda fermente ürünler üretmek istiyorsanız aşağıda yazdığım maddeleri hayata geçirin;



  • Mutfağınızı, dolayısıyla evinizi zararlı kimyasallar içeren deterjan ve çamaşır suyu ile temizlemeyin, yerleri bu ürünlerle silmeyin.
  • Masadan, tezgahtan, bilumum yüzeyden zararlı kimyasal içeren deterjan ve çamaşır suyunu uzak tutun,
  • Bulaşıklarınızı zararlı kimyasallar içeren deterjanlar yerine kendi yaptığınız doğal karışımlar ya da organik deterjanlarla yıkayın.
  • Dezenfektan olarak kaynar su ya da sirkeli su kullanın.
  • Yerleri, tezgahı, masayı sirkeli su ile silin.
  • Fermente ürün hazırlığından önce kullanacağınız malzemeleri sirkeli su ile dezenfekte edin.
  • Fermente ürün hazırlığından önce ellerinizi sirkeli su ile dezenfekte edin.
  • Mutfak havasında hakim bakterilerin kötü bakteriler olmamasına dikkat edin. (mesela mutfakta sigara içmeyin, içilmesine müsaade etmeyin.) .

Bu saydığım maddelere dikkat ederseniz fermente ürünlerinizde başarıya ulaşma şansınız artar inanın.

Online sipariş vermek için sitemizi ziyaret edebilirsiniz. 
https://www.fermentemutfagim.com/

Ev Yapımı Zehirsiz Çamaşır Yumuşatıcı ve Yüzey Temizleyici

Doğal Zeytinyağlı Ev Yapımı Bitkisel Sabunlar

Yorumlar

  1. Merhaba ferda hanım bi süre önce bal ile elma sirkesi kurdum içine bi parçada tuz atmıştım. Çok geçmeden sizi keşfettim yazılarınız okudum yanlışlarımı gördüm. belki olur dedim kurduğum sirkenin içine sonradan çiğ sirke de kattım. Elmalar çökene kadar her gün karıştırdım. Sonra bir gün elmalar çöktü karıştırmayı bıraktım. Çöktükten İki gün sonra elmalar tekrar yukarı çıkmaya başladı tabanda berrak sanki süzülmüş suyu kaldı. Üstünde beyaz bi tabaka oluşmuştu ben ana oluşmaya başladı zannetmiştim ama elmalar yukarı çıkınca şüpheye düştüm kontrol ettim oluşan şey ana değil. Tıpkı turşuların yüzeyinde olan beyaz barlanma gibiydi. O tabakayı özenle alıp attım temizledim ve iyice karıştırıp bıraktım tekrar beklemedeyim. Şimdi Bu barlanma neden olur? Kullanmama engel midir sirkeyi? Bu aşamadayken sirke anası atsam içine faydası olur mu yoksa caanım anamı hiç ziyan etmeyeyim mi? Bu sirke adam olur mu şimdi ferda hanım ��

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

İlgili Diğer Yayınlar

Rafine Şekersiz Siyez Keki

Rafine şeker kullanmadan en eski un olan 10 bin yıllık unla, siyez unuyla kek yapalım mı? Rafine şeker yerine ne kullanmak lazım. Sunni tatlandırıcılar da en az şeker kadar zararlıyken geriye ne kalıyor?  Ya bal ve pekmez. Bal ısıyla temas edince toksik etki yaratıyor. Pekmezde zaten çok uzun süre kaynatılarak yapıldığı için bu etki maalesef mevcut. En iyisi soğuk sıkım pekmezler tüketmek. Aranırsa bulunuyor. Pekmezi de ısıya dayanıksız olması yüzünden kullanmıyorum pişirilecek tariflerde. Geriye şeker yerine kullanabileceğim çok fazla da seçenek kalmadı. Meyvenin kendi şekeri dışında.  Tatlandırıcı için olgun muz ve kuru dut kullandım. Hurma ya da kuru üzüm, gün kurusu kayısı da kullanılabilir. Fermente mutfağımda kullanılmayan malzemeler; Rafine tuz, Rafine şeker, Rafine endüstriyel un (organik ve tam buğday unu da olsa kullanmıyorum) Kabartma tozu, Şekerli vanilin, Kakao (yalnızca ham kakao kullanıyorum) Zeytin yağı, Hindistan cevizi yağı  ve tereyağ...

4/1 21 Günlük Detoks ile Bedenin Farkındalığı

  Kitap- Ferda Uslu Fermantasyon ile Dönüşüm Sanatı İleri Dönüşüm Sanatı Fermantasyon 4. Bölüm İçten Dışa Detoks 1. Kısım 21 Günlük Detoks ile Bedenin Farkındalığı   Bağırsak florasının düzene girmesi ve bağırsak hasarının onarılmasıyla bütün beden dengelenirken ışık içeriden dışarıya doğru yansımaya başlar. Işığı örten toz, toprak silkelendikçe ışıltı da artar. Bu ışıltı ciltte saçlarda bedenin her yerinde canlılık ve enerji olarak fark edilir. Ciltte ve saçlardaki sorunların tamamı ortadan kaybolur. Yenilenen hücrelerle bebeksi bir cilt ortaya çıkar, yumuşadığınızı hissedersiniz, katılık yerini akışkanlığa bırakmıştır ve bu dışarıdan da görülür. Eşle dostla karşılaşınca sık sık şu cümleleri farklı zamanlarda farklı kişilerden duymaya başlarsınız sen ne yapıyorsun, senin bir sırrın var ama söylemiyorsun. Dilinizin döndüğünce anlatırsınız, doğal beslenmeye başladığınızı, cildinize kimyasallar sürmediğinizi, kendinize baktığınızı, detoks yaptığınız için ışıldadığınızı. Bu aşam...

Huzurlu Ayaklar- Yeryüzünden Sonsuzluğa Açılan Kapı- Bölüm-2

Ruhsal Katmanlar Köklenmenin Hafızası Ayaklarımız yalnızca bedenimizi taşıyan birer araç değil, aynı zamanda ruhumuzun yeryüzündeki parmak izleridir. Yaşanmış her adımı, her tereddüdü, her içsel çatışmayı ve her sevinci sessizce kaydederler. Onlar, geçmişimizin toprakla temas eden canlı bir arşividir. Yürüdüğümüz yol, sadece coğrafi bir güzergâh değil; bastırdığımız kararların, yüzleşmekten kaçtığımız duyguların ve yönünü kaybetmiş soruların da bir haritasıdır. Köklenme: Yeryüzüyle Yapılan Kadim Sözleşme Ayaklar, dünya ile yaptığımız en eski sözleşmenin mühürleridir. Bu sözleşme, bu bedende güvenle var olmayı ve bu yaşamı tümüyle kabul etmeyi içerir. Köklenmek, yalnızca toprağa basmak değil, toprağa tüm varlığınla güvenmektir. Bu güven hissi her zaman bilincimizde değildir; çoğu zaman kendini bedenin en derinlerinde, ayaklarda bir gerilim, bir çekilme veya ince bir sızı olarak belli eder. Yön Bulma: Kalbin Pusulası Ayaklar, zihnin planlarına değil, kalbin gerçek yönüne sadıktır. Zihin ...