Ana içeriğe atla

Kayıtlar

fermente etiketine sahip yayınlar gösteriliyor
Evde, Fermente Saç Toniği Yapılışı Yirmili yaşların başında düşmüştü saçlarıma ak. Öyle birdenbire falan değil adeta tel tel geldi bu aklar ve bir iki yıl içinde gözle görülür bir beyazlık oluşturdu saçlarımda. Saçlarımdaki beyazlarla mücadele ettim o zamandan bu yana, ayda bir kez saçlarımı boyayarak. Kimi zaman kendim boyadım, kimi zaman kuaförde boyattım. Yirmili yaşlarda tabi ki daha güzel görünme kaygısıyla yaptığım bu işlem, otuzların sonlarına doğru yaşlı görünmekten duyduğum korku sebebiyle devam etti.   2020 yılının başında bir karar verdim ve neredeyse 20 yıldır boyadığım saçlarımı boyamayı bıraktım.   Bu kararı kalbimle vermiştim. Bazı konularda yapılması gerekeni bir şekilde bilirsiniz ve kalbiniz bu kararda mutmaindir. Böyle durumlarda kararınızı size yeniden sorgulatacak ve kararınızdan vaz geçmeniz için sizi zorlayacak etkenlerin farkında olarak ve tüm bu olumsuz etkileri de kabullenerek verilir bu kararlar. Zor kelimesini bu kararlarda kullanmak gerekirse,...
Yarım Asırı Geride Bırakırken, Ferda... İnsan da Fermente Olur Yaşlanmaktan korkmanın arkasında yatan asıl korkumuz olan ölümü görünce bıraktım korkmayı ondan. Yıllar hızla ve telaş içerisinde geçerken aynaya dikkatlice baktığım bir gün görmüştüm o minik ince çizgileri, ilk kez gözlerimin etrafında. Çok ürküttü beni o gün bu çizgiler.  Eyvah yaşlanıyorum, şaşkınlığı panik duygusuna bırakır hemencecik kendisini. Ne de olsa yaşlılığın sonunda ölümdür bizi bekleyen. İlk paniği geçiştirince aynalara dikkatle bakmaya bir süre korkup, bakmayınca gerçek değişir sanarak kaçmıştım. Ama artık o yeni halimle tanışmış, bakmasam da aksime, o halin orada olduğunu biliyordum.  İlk şaşkınlık ve paniğin ardından gelen kabullenişi yaşamak için yaşlanma paketinin içindekileri açmadan biraz da olsa görmem, fark etmem gerekti. Paketi göremeyenler ilk çizgilerle karşılaşınca botoks için doktora gittiler bile.  Paketin dışındaki kırışıklıklar ve beyaz saçlardan dikkatimi paketin içine çeviriyor...

Mandalina, Limon, Greyfurt Sirkesi

Kış mevsiminin lif ve C vitamini deposu bu üç meyvesinin sirkesini kurmadan kışı geçirmek olmazdı. Bu kadar faydalı meyvelerin sirkesi de elbette faydalı olur, hem de mis gibi kokar. Öncelikle meyveleri kabuklarıyla kullanacağımız için  mümkün olduğunca doğal ve ilaçsız meyveler bulmaya çalışın. Direk üreticiden alın, köylüden alın, yerinden alın ya da organik alın. Bunların hiçbirisini yapamadıysanız ve pazardan almışsanız o zaman tüm meyveleri güzelce yıkayıp, 5 dakika sirkeli suda bekletip tekrar durulayın.Meyveleri süzgeçte kurutun ve sirke yapımına başlayın.

Fermente Baklagiller ve Tahıllar

Baklagilleri ve tahılları akşamdan ıslatmak büyüklerimizden gördüğümüz ve öğrendiğimiz bir uygulamadır aslında. Ne kadar doğru ve yerinde bir uygulama olduğunu aşağıdaki yazıyı okuduğunuzda daha iyi anlayacaksınız. Bu uygulamayı biraz daha modifiye ederek hayatımızın bir parçası haline getirmek bize sağlık açısından çok şey katabilir. Her canlı hayatta kalmak ve türünü idame etmek üzerine programlanmıştır. Doğadaki tüm hayvanlarda bu kural geçerli olduğu gibi bitkiler için de bu kural değişmez, aynıdır. Tüm tahıl, baklagiller ve kuruyemişler gibi tohumların da türünü devam ettirmek için filizlenmesi gerekir ancak uygun koşullar ortaya çıkana kadar kendisini tohum olarak koruması şarttır. Tohumun kendisini koruma mekanizmasının adı ise fitik asittir. Fitik asit tüm tohumların dışında bulunan fosfordan oluşan bir bileşendir. Tohumu uygunsuz koşulda filizlenmemesi için dış ortamdan

Probiyotik Şalgam Suyu Tarifi

Kırmızı havuçlar, şalgam, pancar pazarda boy göstermeye başlayınca evde şalgam suyu nasıl yapılır bunu araştırmaya başladım. Aslında şalgam suyu geleneksel fermantasyon yöntemiyle hazırlandığında probiyotik bir içecek ancak, fabrikasyon üretime geçen ve raf ömrü olan her ürün gibi, hazır şalgam sularında bu özelliği bulamayacağınız gibi, klasik koruyucu, renklendirici, katkı maddeleri ve şeker dolu bir içecek karşınıza çıkıyor. Klasik tariflere bir göz attıktan sonra, her zaman yaptığım gibi kendi tarifimi oluşturdum. Probiyotik şalgam suyumu yaparken aynı lakto fermente olarak kurmuş olduğum turşularımın kuruluş yolunu izledim. Sonuç mükemmel oldu.

Peynir Altı Suyu Whey Mucizevi Besindir

Peynir yapmaya yıllardır ilgi duyarım ama hazır almak varken neden o kadar uğraşmanın gerekliliği konusunda sanırım bu yıla kadar kendimi ikna edememiştim. Bu yıl sağlıklı ve doğal gıda konusunda araştırmalarım sürdükçe, hazır peynirlerin de aslında peynirden başka her şeye benzediklerini de öğrenmiş oldum. Hazır peynirlere şüpheyle yaklaşmamızı gerektiren ilk faktör yine maalesef mayalar. Peynir endüstrisi maya olarak geleneksel ve doğal maya olan şirden maya yerine endüstriyel mayayı kullanıyor.Bu mayanın içerisindeki bakterileri besleyen canlılar genetiği değiştirilmiş olabiliyor. Zaten işin içinde endüstriyel kelimesi geçiyorsa, oradan hızla uzaklaşmak gerekiyor. Fabrikasyon sistemle  üretilen peynirlerde ki tek sorunun maya olduğunu düşünmek tabii ki çok masumane bir düşünce olur.

Fermente Edilmiş Kuru Fasulye Tarifi

Kuru fasulye yanında probiyotik turşu ,  kış aylarında hepimizin  vazgeçilmediği lezzetlerdendir. Özellikle yerli organik kuru  fasulye sinin tadı gerçekten çok başka. Diğer fasulyeye göre daha tatlı olan bu fasulye türüyle isterseniz zeytinyağlı, isterseniz etli kuru fasulye pişirebilirsiniz. Ben bu sefer sucuklu pişirdim. Kuru fasulyenin nasıl fermente edildiğine geçmeden önce "neden fermente etmek gerekir" sorusuna kısaca değinelim dilerseniz. Kuru fasulye, nohut, barbunya, börülce, yeşil mercimek, maş fasulyesi, hatta tek kullandığım bulgur türü olan siyez bulgurunu da aşağıda anlatacağım fermantasyon işleminden geçirdikten sonra pişiriyorum artık. Kuru baklagilleri önceden fermente etmemizde ki sebep, bu besinlerin sindirimini kolay hale getirmektir. Malum bakliyatların sindirimi biraz zordur ve

Evde Az Tuzlu Siyah Zeytin Kurmak

Gerçek fermantasyon ile tatlandırılmış zeytin kurmak zor değil aslında ama tüm fermente olmuş yiyeceklerde olduğu gibi, zeytinin için de bekleme süresi var, yani sabır işi. Satın aldığım hazır zeytinler çok tuzlu ve daha da ötesi  bu zeytinlerin en masum olanında bile kostik, koruyucu ve renklendirici var. Ayrıca hazır zeytinlerde zeytinyağ değil çiçek yağı, ya da mısır özü yağı kullanılıyor ki bu bile benim hazır zeytin yememem için çok yeterli bir sebep. Yani bu konu ile ilgili siz de küçük çaplı bir araştırma yaparsanız dışarıdan zeytin alıp yiyemez hale gelirsiniz. Aralık ayındayız ve şu an siyah zeytin kurmanın tam zamanı. Semt pazarlarından alabileceğiniz ham siyah zeytinleri az tuzlu

Ekşi Mayalı-Tahinli Bazlama

Ekşi mayalı-tahinli bazlama Dün yapmış olduğum ekşi mayalı simit hamurunun büyük bölümünü bugün için ayırmıştım. Bu gün aynı hamurdan, yine sıcak sıcak sabah simiti yaptım ve kalan hamurdan da  ekşi mayalı, tahinli bazlama pişirdim. Ekşi mayalı sokak simiti hamurunun tarifi için buraya, ekşi mayalı ekmek hamuru tarifi için buraya tıklayınız. İki hamuru kullanarak da bu bazlamayı yapabilirsiniz fakat 2 konuya dikkat etmeniz lazım. 1-Ekşi mayalı bazlama hamurunuz merdane ile hamuru açacağımız için, ekmek hamurundan daha kıvamlı olması gerekir. Yani cıvık bir hamur olmayacak. 2-Eğer simit hamuru ile yapacaksanız ekmek hamurunda yaptığımız gibi fermantasyon süresini 48 saat değil,

Ekşi Mayalı Sokak Simidi

Ekşi mayalı hamur yapımını buraya tıklayarak öğrenebilirsiniz. Artık elimizde mükemmel fermente edilmiş, probiyotik ve sağlıklı bir ekşi mayalı hamurumuz var. Bu hamur ile yapabilecekleriniz sizin hayal gücünüzle sınırlı. Elbette siyez ununda ya da diğer yerli buğdaydan üretilmiş taş değirmen unlarının ekşi maya ile fermente edilmemiş hallerinde de çok az miktarda da olsa glüten var, ama bu glüten endüstriyel unlara nazaran oldukça düşük ve ekşi maya bakterileri tarafından parçalandığı için insan sindirim sistemi için uygun hale gelmiş, sindirilebilir bir glüten.Öte yandan modern buğdayın zaten %10 luk kısmını glüten oluşturur ve bu unla ve ticari mayalarla yapılan hamurlarda glüten olduğu gibi kalır ve besin olarak alındığında da sindirilemez ve sizi hasta eder. Tabi bu bahsettiğimiz zaman içinde edindiğiniz kronik hastalıkların ve gıda intöleraslarının da temelini oluşturan bir durumdur.  Düşük glüten bu unlardan elde ettiğimiz ekşi mayalı hamurla, oklavalı tarif...

Ekşi Mayalı Ekmek Yapılışı

Ekşi mayalı ekmek yapmak için ekşi mayamız artık hazır. Ekşi maya yapılışı için buraya tıklayınız. Mayamızı buzdolabından çıkartıp burada anlatıldığı gibi besledikten sonra mayanın içerisinden dolu dolu bir kaşık mayayı geniş cam, çelik ya da seramik bir yoğurma kasesine alıyoruz. Ekşi mayalı ekmek için ilk adım, otoliz; Yoğurma kabının içine unumuzu ve içme suyumuzu ilave edip, cıvık bir hamur yapıyoruz. Tahta kaşıkla karıştırarak bu hamuru elde edebilirsiniz,

Ekşi Maya Nasıl Saklanmalı

ekşi maya Ekşi mayanızı bir kez oluşturduğunuzda, artık onu ömür boyu kullanır, hatta çocuklarınıza miras bırakabilirsiniz, tabi mayanızı açlıktan öldürmediğiniz sürece. Ekşi mayanız canlı bir organizmadır ve her canlı gibi onun da beslenmeye ve gıdaya gereksinimi vardır, yani o da bizim gibi acıkır.  Ekşi mayanızın gıdası un ve sudur. Mayanızı yaptıktan sonra onu kendi kavanozunda ağzı kapalı olarak dolapta muhafaza etmelisiniz, bu sayede fermantasyon çok yavaşlar ve

Ekşi Maya Nasıl Yapılır

Ekşi maya yapmak gözünüzü korkutmasın, yapılışı hem çok basit, hem de çok zor. Yalnız önce kendinize bir soru sorun: "Sabırlı mıyım? " Cevabınız evetse o zaman tarifi okumaya başlayabilirsiniz. Ekşi mayalı ekmek yapmak biraz sabır işidir. Aslında tüm fermente ürünleri hazırlamak sabır gerektirir çünkü fermantasyon süreleri boyunca size düşen sadece beklemektir. Mesela ben dün ekmeğimi yapmaya karar verdim ve dolaptan ekşi mayamı çıkarttım, akşam mayamı besledim. Sabah olduğunda mayam yukarıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi gayet güzel kabarmış ve hacminin 2 katı çoğalmıştı.  Peki mayamız kabarıp çoğaldığına göre artık ekmek yapabilir miyiz? Maalesef Hayır :)

Buğday ve Un meselesi

Ata tohumu buğday Eski çağlardan günümüze tüm  tahıllar, özellikle buğday,  insan oğlunun temel beslenmesinde yer almıştır. Ama artık eski çağlardaki buğday yok, değişime uğradı, genetiğiyle oynandı. Başlangıçta yabani olan, daha sonra ekilerek yetişen ilk buğday, tüm buğdayların atası siyez buğdayı yalnızca 14 kromozom içerir.  İkinci dünya savaşı yıllarında dünyada baş gösteren açlığa çare olması, buğdaydan daha fazla verim alınması adına buğdayın genetiği değiştirildi böylece 42 kromozomlu cüce buğdaylar ekilmeye başlandı, hem de dünyanın her yerinde.

Merhaba

Merhaba Böyle bir blog açma gereği duydum, çünkü artık araştırmalarımı ve ürettiklerimi sizlerle paylaşmak istedim. Blog yazarlığı aslında çok aşina olduğum bir konu. Başka konular ile alakalı yazdığım  bir web  sitem daha var.  Orada bir süre yazdım, çok güzel geri dönüşler de aldım fakat yazmayı sürdüremedim. Blog da böylece kapanmış oldu. Konu mutfak, yemek, pişirmek, tarif olunca, pek çok site, blog bulmak mümkün. Bir yemek için tarif ararken konuyla alakalı onlarca blog ile karşılaşılıyor çoğu zaman. Bu bloğu yemek tarifi vermek için açmadım.Yani patlıcan musakka, zeytinyağlı pırasa, başamel soslu lazanya tarifi yok. Ama yemek ve gıda, temizlik ve kişisel bakım ile ilgili pek çok tarif var. Nasıl oluyor, hem yemek tarifi yok deyip, hem de