Ana içeriğe atla

Evde Soğuk Sıkım Hindistan Cevizi Yağı Yapılışı


Evde soğuk yöntemle Hindistan cevizi sütü yapılışını Hindistan cevizi sütü yapılışı tarifimde detaylıca anlatmıştım.
Tarifi aynen uygulayarak ısıl işleme maruz kalmadan ve hiçbir vitamin değerini kaybetmeden hazırladığımız Hindistan cevizi sütünden yağı nasıl elde edeceğiz onu anlatacağım.

Evde soğuk sıkım Hindistan cevizi yağı için malzemeler

Önceden soğuk yöntemle hazırlanan Hindistan cevizi sütü
Cam kavanoz
Huni
Pamuk

Yapılışı

Önceden soğuk yöntem ile hazırladığımız Hindistan cevizi sütünü yayvan ve kapaklı bir cam kaba aktarıp 24 saat buz dolabında bekletiyoruz..



Süre sonunda sütün üzerine yağlı krema ayrışıp donmuş oluyor ve kaşık yardımıyla bu donmuş kremayı suyunu almadan ayırıp bir kaseye alıyoruz.

Ayırmış olduğumuz yağ henüz saf değil, içinde Hindistan cevizi tortuları bulunuyor ve bu şekilde dayanıklılık süresi, buz dolabında en fazla 1 hafta kadar. Yağı bu tortudan ayrıştırarak saf hale getirdiğimizde oda ısısında kalmasında bir sakınca olmayacak.

Saf Hindistan cevizi yağı elde etmek için bu tortulu yağı ısıl işlem görmeden saflaştırma işlemine tabi tutmamız gerekiyor.
Öncelikle tortulu yağımızı oda ısısında tamamen eriyene kadar bekletmemiz gerekiyor ki bu kremamsı yağ erisin, yağ ile tortu birbirinden ayrışsın. Bu işlem bir gün sürebiliyor. Yaz aylarında erimesi için mutfakta kalması yeterli iken kışın daha sıcak bir ortama koyulmalı.
Küçük bir süzgeç ya da huniye pamuk koyun ama pamuk ne çok katmanlı ne de çok ince olacak.
Süzgeç ya da huninin altına da bir kavanoz koyun ve ayrışan tortulu yağı yavaşça pamuğun üzerine dökün.
tortunun üzerinde saf yağın ayrıştığı görülebilir.




Artık damla damla tortudan ayrılan yağ pamuktan geçecek, tortu pamuğun üzerinde kalacak ve yağ da pamuktan süzülerek kavanoza akacak ama dediğim gibi damla damla olacak bu işlem, 1 gün kadar sürecek.
Biraz sabır işi olan evde soğuk sıkım Hindistan cevizi yağı üretiminden tabi kilolarca yağ üretmek pek mümkün değil. Yani şöyle ki ben 3 cup Hindistan cevizi rendesi ile hazırladığım sütten 3 kaşık falan saf yağ elde edebildim diyebilirim.
Elde ettiğimiz yağ soğuk sıkım Hindistan cevizi yağıdır. Bu yağ oda ısısında sıvı, buzdolabına alındığında ise kaskatı bir yağdır. Saf Hindistan cevizi yağını eğer iyi saflaştırdıysanız oda ısısında durmasının bir sakıncası yoktur ve bozulmaz.




Evde hazırladığınız soğuk yöntem Hindistan cevizi sütünü içer, yağını günlük kullanımınıza sunar, istediğiniz yerde kullanır, posasını da kurutup kurabiye ve kek yapabilirsiniz.
Afiyet olsun.

Online sipariş vermek için sitemizi ziyaret edebilirsiniz. https://www.fermentemutfagim.com/

Yorumlar

  1. Marketlerden alabiliyoruz değil mi hindistan cevizi sütünü?paket olanlar ne kadar dogal sizce?teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Marketten almanızı tavsiye etmem. Paketlenmiş gıdalarda mutlaka koruyucu madde olur.
      Tarifte Hindistan cevizi sutu yapılışı için de link var.

      Sil
  2. Merhaba harka bilgiler yeni kesfettim acaba kırmadan önce hindisyan cevizin 200 derecelik firina koyuyorm kolay kırılsın diye o da mı yanlış siz nası kiriyorsunz

    YanıtlaSil
  3. Merhaba peki dolapta sakladığımız sürece bu yağın ömrü ne kadardır ben cildime kullanmak için yapmak istiyorum da

    YanıtlaSil
  4. Merhabalar, soğuk sıkım hindistan cevizi sütü tarifine ulaşamıyorum. Yardimci olur musunuz?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

İlgili Diğer Yayınlar

Rafine Şekersiz Siyez Keki

Rafine şeker kullanmadan en eski un olan 10 bin yıllık unla, siyez unuyla kek yapalım mı? Rafine şeker yerine ne kullanmak lazım. Sunni tatlandırıcılar da en az şeker kadar zararlıyken geriye ne kalıyor?  Ya bal ve pekmez. Bal ısıyla temas edince toksik etki yaratıyor. Pekmezde zaten çok uzun süre kaynatılarak yapıldığı için bu etki maalesef mevcut. En iyisi soğuk sıkım pekmezler tüketmek. Aranırsa bulunuyor. Pekmezi de ısıya dayanıksız olması yüzünden kullanmıyorum pişirilecek tariflerde. Geriye şeker yerine kullanabileceğim çok fazla da seçenek kalmadı. Meyvenin kendi şekeri dışında.  Tatlandırıcı için olgun muz ve kuru dut kullandım. Hurma ya da kuru üzüm, gün kurusu kayısı da kullanılabilir. Fermente mutfağımda kullanılmayan malzemeler; Rafine tuz, Rafine şeker, Rafine endüstriyel un (organik ve tam buğday unu da olsa kullanmıyorum) Kabartma tozu, Şekerli vanilin, Kakao (yalnızca ham kakao kullanıyorum) Zeytin yağı, Hindistan cevizi yağı  ve tereyağ...

Huzurlu Ayaklar Simyası

Huzurlu Ayaklar Simyası   İlk yazımızda ayaklarımızın unuttuğumuz dilini hatırladık. İkinci yazıda, bu dilin ardındaki ruhsal mesajları ve taşıdıkları derin hafızayı çözdük. Artık biliyoruz ki ayaklarımızdaki her sızı, her gerginlik, yönsüz kalmış bir niyetin veya taşımaktan yorulduğumuz bir geçmişin fısıltısıdır. Peki, bu fısıltıyı duyduktan sonra ne yapacağız? O ağır yükleri nasıl bırakacağız? Farkındalık, şifanın ilk adımıdır; eylem ise onun tamamlanmasıdır. Şimdi, bu içsel bilgeliği, doğanın saf gücüyle birleştiren bir ritüele, bir eyleme geçme zamanı. Bu yolculuk için kadim bitkilerin ruhunu taşıyan bir anahtar var elimizde ve ismi de;  Huzurlu Ayaklar  İçin; Lanolinli Ayak Bakım kremi Bu, yalnızca bir bakım kremi değil; niyetle formüle edilmiş, her bir damlası toprağın bilgeliğini taşıyan enerjetik bir karışım. Şimdi, bu iksirin içindeki simyayı ve onunla yapacağımız o dönüştürücü ritüeli birlikte keşfedelim. İçindeki Simya Bu kremi, bedenimiz ve ruhumuz arasındaki ...

Derin Akış- Bedenin Titreşimi

  BÖLÜM 1: Ego'nun Gürültüsü ve Varoluşun Sessiz Dansı Hareketi zihinsel bir telaş, durmayı ise bir yok oluş sanmak... Bu, sadece modern çağın değil, asıl olarak Egonun en büyük yanılgısıdır. Ego, varlığını sürdürebilmek için sürekli bir "oluş" haline, bir hikâyeye, geçmişten geleceğe uzanan bir zaman çizgisine ihtiyaç duyar. “Şimdi ve burada”ki o zamansız noktada var olamaz. O yüzden durmaktan korkar. Zihin durursa, hikâye biterse, kendisinin de yok olacağını bilir. Bu yüzden bizi sürekli bir yerlere yetişmeye, bir şeyleri oldurmaya, nefes nefese bir koşturmacaya sürükler. Oysa biz Egonun yarattığı bu hayali fırtınanın içinde savrulurken, hakikat tam olarak “şimdi ve burada”, sessiz ve muazzam bir ihtişamla akmaya devam eder. Yaşamın o en saf, en el değmemiş akışı, "Bilincin Dansı", Egonun dramalarından bağımsızdır. Kalp, egodan emir almadan atar; Amir memurdan emir alır mı? Hücreleriniz o büyük zekayla bölünür, yaralarınız siz planlamadan iyileşir. Bu, "...