Ana içeriğe atla

Ekşi Mayalı ekmek Nasıl Muhafaza Edilir


Ekşi mayanın faydalarını ve ekşi mayalı ekmeğin çok geç bayatladığını ve bunun nedenlerini Ekşi maya hakkında yazımda anlatmıştım.
Ekşi mayalı ekmek sipariş edenlerin bana çok sık olarak ekmeği nasıl muhafaza edeceklerini sorması üzerine bu yazıyı yazma lüzumu gördüm.
Ekşi mayayı tanıyınca artık hayatınızdan ticari mayayı tamamen çıkartıp bu sağlıklı doğal mayayı kullanmaya başlıyorsunuz. Ekşi maya nasıl başarıyor bilmiyorum ama insanda bir tutkuya dönüşüyor.
Ekşi mayamı ilk yaptığımda ekmeklerin bir hafta gibi bir süre mutfakta kalınca küfleniyorlardı. Aradan bir yıldan fazla zaman geçti ve bu zaman zarfında ekşi mayam yıllandı ve güçlendi. Artık ekşi mayalı ekmeklerim mutfakta bir ay da kalsa küflenmiyorlar. Bir şekilde kuruyorlar ama küflendiklerine  hiç şahit olmadım. 
Mutfaktaki nem oranı tabi her ortamda değişiklik gösterdiğinden, ısı nem ve ortama hakim diğer bakterilerin çeşitliliği ve çokluğuyla alakalı olarak, ekşi mayalı ekmeğinizin bayatlama zamanı değişir ama çok büyük bir farklılıkla değişmez.
Ekşi mayayı benden sipariş etmiş ve ekmeklerinizi kendiniz yapıyor olabilirsiniz, bu durumda sizin yalnızca maya bilginize hakimim. Mayanız yıllanmış güçlü bir maya olduğu için ekmeğinizin de bayatlama durumu gecikecek yalnız un seçiminizi  beyaz un gibi katkı maddeli besin değeri olmayan bir  undan yana kullandıysanız ekşi mayanız tek başına o ekmeği kurtarmaya yetmez. Yani bir ay tezgahta o ekmeği muhafaza etmeyi beklemek hayal olacaktır.
Eğer ekmeklerinizi benden sipariş ediyorsanız. Bu durumda sizin ekmeğinizin hem mayasına hem de un bilgisine ben hakim olduğum dahası o ekmeği ben yaptığım için bu yazı sizi daha çok bağlayan bir yazı olacak. 

Ekşi mayalı ekmeğinizi kargodan alıp paketi açınca nasıl muhafaza edip, en taze şekliyle nasıl tüketeceksiniz şimdi ona gelelim.
Öncelikle kalabalık ve ekmek tüketimi çok olan bir aileyseniz tabi, ekmeği mutfakta temiz bir beze sarıp bir ekmek kutusuna koyarak muhafaza ermeniz en doğrusu olur.
Yok biz kalabalık değiliz, kahvaltıdan kahvaltıya 2-3 dilim ekmek yiyoruz diyorsanız. Ya da sipariş ettiğiniz ekmek kısa sürede taze olarak tüketeceğiniz miktardan fazla ise bu yazacaklarım sizi ilgilendiriyor.
Öncelikle ekmeklerinizi incecik dilimleyin ve bir buzdolabı poşeti ya da saklama kabına koyup direk dondurucuya atın.
Ekmeği tüketeceğiniz zaman yiyeceğiniz kadar ekmek dilimini dondurucudan çıkartıp, direk ısınmış tavaya ya da ekmek kızartma makinesine atın. Dondurucudan çıkmış ekmeğin dış yüzeyini kaplamış olan nem ekmeğin kurumadan ısınıp hafif kızarmasını sağlayacak ve size ekşi mayalı ekmeği taze haline en yakın haliyle tüketmenize imkan verecektir. Burada dikkat edilecek nokta ekmeği çok kurutmamak. Unutmamalı ki eskiden yediğimiz ticari beyaz ekmeklerle ekşi mayalı gerçek ekmeğin tek benzer yönü yalnızca ikisinin de isminin ekmek olması.. İsmi dışında beyaz ve diğer ticari ekmeklerle tek bir benzer tarafı olmayan bu leziz ekmeği beyaz ekmek ya da diğer ticari mayalı ekmekler gibi kızartmaya kalkarsanız tabii ki tıkır tıkır kurur ve bu durumda dökülen dişlerinizden ben sorumlu olmam.
Şaka bir tarafa bir kez ekşi mayalı gerçek ekmeğin tadına bakan az çok damak tadı gelişmiş bir insanoğlunun artık diğer ticari ekmekleri yiyebileceğini sanmıyorum.
Ekşi mayalı gerçek ekmek, kokusu, dokusu, lezzeti, hacmi kısacası her şeyiyle sizi baştan çıkartır.
Afiyet olsun.

Online sipariş vermek için sitemizi ziyaret edebilirsiniz. 
https://www.fermentemutfagim.com/

Yorumlar

  1. merhaba, ekmeği makinede yapabilir miyiz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba; Ekmeği makina da yaparsınız ama hamur yoğrulma işlemi bittikten sonra pişirme işlemine geçene kadar ortam ısısına göre bir ara vermeniz yoksa kabarmıyor. 20derece bir havada 3 saat yeterli olur sanırım ilk denemeniz için, devamında sizde kendi zamanınızı ve kabarıklığınızı ayarlayabilirsiniz.

      Sil

Yorum Gönder

İlgili Diğer Yayınlar

Rafine Şekersiz Siyez Keki

Rafine şeker kullanmadan en eski un olan 10 bin yıllık unla, siyez unuyla kek yapalım mı? Rafine şeker yerine ne kullanmak lazım. Sunni tatlandırıcılar da en az şeker kadar zararlıyken geriye ne kalıyor?  Ya bal ve pekmez. Bal ısıyla temas edince toksik etki yaratıyor. Pekmezde zaten çok uzun süre kaynatılarak yapıldığı için bu etki maalesef mevcut. En iyisi soğuk sıkım pekmezler tüketmek. Aranırsa bulunuyor. Pekmezi de ısıya dayanıksız olması yüzünden kullanmıyorum pişirilecek tariflerde. Geriye şeker yerine kullanabileceğim çok fazla da seçenek kalmadı. Meyvenin kendi şekeri dışında.  Tatlandırıcı için olgun muz ve kuru dut kullandım. Hurma ya da kuru üzüm, gün kurusu kayısı da kullanılabilir. Fermente mutfağımda kullanılmayan malzemeler; Rafine tuz, Rafine şeker, Rafine endüstriyel un (organik ve tam buğday unu da olsa kullanmıyorum) Kabartma tozu, Şekerli vanilin, Kakao (yalnızca ham kakao kullanıyorum) Zeytin yağı, Hindistan cevizi yağı  ve tereyağ...

4/1 21 Günlük Detoks ile Bedenin Farkındalığı

  Kitap- Ferda Uslu Fermantasyon ile Dönüşüm Sanatı İleri Dönüşüm Sanatı Fermantasyon 4. Bölüm İçten Dışa Detoks 1. Kısım 21 Günlük Detoks ile Bedenin Farkındalığı   Bağırsak florasının düzene girmesi ve bağırsak hasarının onarılmasıyla bütün beden dengelenirken ışık içeriden dışarıya doğru yansımaya başlar. Işığı örten toz, toprak silkelendikçe ışıltı da artar. Bu ışıltı ciltte saçlarda bedenin her yerinde canlılık ve enerji olarak fark edilir. Ciltte ve saçlardaki sorunların tamamı ortadan kaybolur. Yenilenen hücrelerle bebeksi bir cilt ortaya çıkar, yumuşadığınızı hissedersiniz, katılık yerini akışkanlığa bırakmıştır ve bu dışarıdan da görülür. Eşle dostla karşılaşınca sık sık şu cümleleri farklı zamanlarda farklı kişilerden duymaya başlarsınız sen ne yapıyorsun, senin bir sırrın var ama söylemiyorsun. Dilinizin döndüğünce anlatırsınız, doğal beslenmeye başladığınızı, cildinize kimyasallar sürmediğinizi, kendinize baktığınızı, detoks yaptığınız için ışıldadığınızı. Bu aşam...

Huzurlu Ayaklar- Yeryüzünden Sonsuzluğa Açılan Kapı- Bölüm-2

Ruhsal Katmanlar Köklenmenin Hafızası Ayaklarımız yalnızca bedenimizi taşıyan birer araç değil, aynı zamanda ruhumuzun yeryüzündeki parmak izleridir. Yaşanmış her adımı, her tereddüdü, her içsel çatışmayı ve her sevinci sessizce kaydederler. Onlar, geçmişimizin toprakla temas eden canlı bir arşividir. Yürüdüğümüz yol, sadece coğrafi bir güzergâh değil; bastırdığımız kararların, yüzleşmekten kaçtığımız duyguların ve yönünü kaybetmiş soruların da bir haritasıdır. Köklenme: Yeryüzüyle Yapılan Kadim Sözleşme Ayaklar, dünya ile yaptığımız en eski sözleşmenin mühürleridir. Bu sözleşme, bu bedende güvenle var olmayı ve bu yaşamı tümüyle kabul etmeyi içerir. Köklenmek, yalnızca toprağa basmak değil, toprağa tüm varlığınla güvenmektir. Bu güven hissi her zaman bilincimizde değildir; çoğu zaman kendini bedenin en derinlerinde, ayaklarda bir gerilim, bir çekilme veya ince bir sızı olarak belli eder. Yön Bulma: Kalbin Pusulası Ayaklar, zihnin planlarına değil, kalbin gerçek yönüne sadıktır. Zihin ...