Ana içeriğe atla

Kayıtlar

doğal yaşam etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Derin Akış- Bedenin Titreşimi

  BÖLÜM 1: Ego'nun Gürültüsü ve Varoluşun Sessiz Dansı Hareketi zihinsel bir telaş, durmayı ise bir yok oluş sanmak... Bu, sadece modern çağın değil, asıl olarak Egonun en büyük yanılgısıdır. Ego, varlığını sürdürebilmek için sürekli bir "oluş" haline, bir hikâyeye, geçmişten geleceğe uzanan bir zaman çizgisine ihtiyaç duyar. “Şimdi ve burada”ki o zamansız noktada var olamaz. O yüzden durmaktan korkar. Zihin durursa, hikâye biterse, kendisinin de yok olacağını bilir. Bu yüzden bizi sürekli bir yerlere yetişmeye, bir şeyleri oldurmaya, nefes nefese bir koşturmacaya sürükler. Oysa biz Egonun yarattığı bu hayali fırtınanın içinde savrulurken, hakikat tam olarak “şimdi ve burada”, sessiz ve muazzam bir ihtişamla akmaya devam eder. Yaşamın o en saf, en el değmemiş akışı, "Bilincin Dansı", Egonun dramalarından bağımsızdır. Kalp, egodan emir almadan atar; Amir memurdan emir alır mı? Hücreleriniz o büyük zekayla bölünür, yaralarınız siz planlamadan iyileşir. Bu, "...

Ağaç, toprak, kül, kömür, bitki, hayvan ve diğer; “Yaşayan Her şey”

23.06.2021 Sonsuz doğa döngüsünün bir parçası insan. Doğada her şey bir döngü içerisinde birbiriyle besleniyor. Besin zincirinin en tepesinde ise toprak var. Her şey ondan geliyor ve ona dönüyor. Toprak bitkiyi, hayvanı ve insanı besliyor. İnsanlık tarihinden daha eski doğa anamız. İnsan tüm öğretileri, bilgileri ondan öğrendi. Onunla yan yana, onunla birlikte hareket ederek yaşamını idame ettirdi. Hastalanınca doğada şifasını buldu. Acıktı, doğadan beslendi. Tarımı, hayvancılığı buldu. Hepsi doğada hazırdı zaten. İnsan bunları lehine kullanmayı öğrendi yalnızca. Hiçbir şeyi icat etmedi. Mevcut olanı buldu. Sonra ne mi oldu?

Menekşe, Lale, Gül, Hanımeli...

 28.04.2021 Çiçekler açsın, böcekler ötsün, kırlarda sevgililer elele gezsin... Şarkılar ne kadar coşkulu ve neşeli, tıpkı hayatın kendisi gibi demek isterdim, ama sanırım insanlar için çoğu zaman hayat coşkudan ve neşeden çok çok uzak. Bilmek, düşünmek, gelecek kaygısı ve öleceğini bilerek yaşamak, insanoğlunun laneti ya da kimilerine göre imtihanı sanırım. Bu bilgilerle, geçmişin üzücü anıları ve geleceğin kaygılarıyla yaşamak işte bizi insan yapan ve diğer canlılardan ayıran da bu. Pandeminin bilmem kaçıncı dalgasını yaşadığımız, yeniden kapanmanın tekrar başlayacağı bu günler, haftalar, aylar hatta artık yıllarda çoğumuz neşe ve sevincimizi yitirdik belki, ama sanırım tam da bu zamanda hatta bu anda yönümüzü doğaya dönmek ve doğadan öğrenmek gerekiyor. Bunun için geç değil.