Ana içeriğe atla

Doğal Fermente Organik Çiğ Elma Sirkesi




“Tüm hastalık bağırsakta başlar,” dedi Hipokrat bir zamanlar.
Sağlıklı bir bağırsağa sahip olmak, iyi sindirim, kilo kaybı, gelişmiş ruh hali, iyi bir hafıza ve daha fazlası için önemlidir. Hatta bu önem ve etki nedeniyle bağırsaklarımız artık “ikinci beyin” olarak adlandırılıyor.

İkinci Beynini Rahatlat ve Rahatla

İyi bakteriler, sağlıklı bir bağırsağın anahtarıdır. Bağırsaklarımıza sürekli iyi bakteri (probiyotikler) almamız önemlidir, ancak bu bakterileri korumamız ve beslememiz de bir o kadar gereklidir. Elma sirkesinin önemi işte tam bu aşamada devreye giriyor.
Doğal fermantasyonla üretilmiş canlı bir elma sirkesi, bağırsaklarınızdaki iyi bakteri sayısının korunmasını sağlar. Çünkü böyle üretilen bir sirke “Prebiyotiktir “ ve sindirimi de çok kolaydır. Prebiyotikler bağırsaklarınızdaki iyi bakterilerin ana besin kaynağı olduğu için, onları korur ve orada kalmalarını sağlarlar. Elma sirkesi diğer prebiyotik olan lifli gıdalardan farklı olarak, fermente bir üründür. Elma sirkesinin fermente bir ürün olması onu, tüm bu prebiyotik kategoride yer alan çiğ sebze ve meyvenin en tepesinde olmasının başlıca sebebi yapar. Elma sirkesini bu kadar faydalı yapan anahtar faktör de zaten doğal fermantasyon tekniğidir. 


İkinci Beyininiz, bağırsaklarınızı nasıl bilirsiniz?

Bağırsak denilince aklınıza, uzun bir boru ve sadece boşaltım için çalışan bir sistem gelebilir, ancak bağırsağın büyülü dünyasına göz attığınızda bu düşünceniz tamamen değişecek ve bu dünya sizi emin olun çok şaşırtacak.
Araştırmacılar mikroskoplarını bu gizli dünyaya çevirdiklerinde, dikkat çekici bir şey keşfettiler: Bakterilerden oluşan bir ekosistemin ve bağırsaklarımızda faaliyet gösteren geniş bir sinir ağının varlığı. Bu ekosistem bizim ikinci beynimizdir ve omurilikten daha fazla “100 milyon nöron” içermektedir. Bu, bağırsak sağlığınızın ruh halinizi güçlü bir şekilde etkilediğini gösterir.
Çalışmalar, sağlıklı ve çeşitli bağırsak mikroplarına sahip olanların, herhangi bir hastalıktan muzdarip olma ihtimalinin daha düşük olduğunu göstermektedir. Bu bilgi hijyenik tabir edilen, mikroplardan daha izole ortamlarda büyüyen, sıklıkla antibiyotik alan ve abur cubur yiyen çocukların sağlıksız bir mikrobiyomu yani florası olduğu gerçeğiyle yüzleştiğimizi gerektirir.

Serotonin “iyi hissetme” vericisidir ve onun gibi beyin kimyasallarından bazıları bağırsak sağlığınızdan etkilenir. Bu nedenle, bağırsak sağlığınızı korumak, vücudunuzdaki serotonin seviyelerinin uygun şekilde üretilmesini ve korunmasını sağlar.

Fermente elma sirkesi, fantastik bir şekilde doğal anti-histamin, idrar söktürücü ve besin takviyesidir. Vitamin içeriği oldukça yüksektir, çünkü ısıl işlem görmediği için çiğ yani canlıdır.
En mantıklı kullanımlardan birisi, elbette, bir bardak içme suyuna bir-iki kaşık fermente elma sirkesi koyup sabah ilk iş olarak içmektir. Bu, vücudu temizler ve detoks yapar. Bu uygulamayı gün içerisinde yemeklerden önce ya da sonra, hatta yemeklerle birlikte bile yapabilirsiniz.

Fermente elma sirkesi cilt sorunları için de harika bir bölgesel tedavi yöntemidir. Fermente elma sirkesini birebir oranında içme suyuyla karıştırarak bu şekilde kullanabilirsiniz. Bu uygulamayı yaparken sirkemizi aynı zamanda tüketiyor olmanız içten ve dıştan bedeninize bu armağanı sunmanız sonuca sizi daha kestirmeden götürür.

Fermente elma sirkesinin çiğ ve pastörize edilmemiş olması bu faydalarından yararlanmak için son derece önemlidir.

Küçük bir miktar (yarım Türk fincanı) Fermente Mutfağım Elma sirkesini su veya susuz olarak sabah veya öğünlerden önce tüketerek, sindirim sisteminizi ve genel bağırsak sağlığınızı iyileştirmede kocaman bir adım atmış olursunuz.

İçimlik Sirke Ne demek?
Asetik asit hem sentetik olarak hem de bakteri fermantasyonuyla üretilir. Sirkemizin üretim aşamasında içerisine sentetik asitler eklenmediği için, sirkemizde yalnızca fermantasyon esnasında oluşan asitler gelişebilir. Dolayısıyla rengi ve lezzeti alıştığınız o keskin sirke tadından ve kokusundan çok çok uzaktır. Ayrıca doğal sirke üretimi yapan diğer herkesten farklı olarak biz elmanın kendi içerisindeki şekerle bakterilerin beslenip çoğalarak, sirkenin fermente olmasını bekleriz. Fermantasyon esnasında kazana eklenecek ilave şeker, pekmez ya da bal fermantasyonu hızlandırırken, zamandan tasarruf etmenizi ve daha keskin bir sirke elde etmenizi sağlar. Ancak biz bu yöntemi doğal fermantasyon tekniğiyle bağdaştıramadığımız için elma ve su dışında ortama yalnızca, bir önceki sirkede oluşmuş olan kendi “Sirke Anası" dışında hiçbir şey eklemeyiz. Böylece daha uzun süren fermantasyon sonucu ortaya çıkan lezzet ve yararlılık arttmış, asit ve keskinlik oranı da içilebilirlik seviyesinde kalmış olur.

Atalarımızdan Bugüne Sirke
Sirke medeniyetin kendisi kadar eskidir, mirası en az 8000 yıl öncesine dayanır.
Elma sirkesini atalarımız, yıllardır geleneksel bir ev ilacı olarak kullanmıştır. 1958'de, DC Jarvis, İyi Sağlık Rehberi'ni yayınladı ve elma sirkesinin yaygın tıbbi kullanımı böylece başladı. Jarvis, her şeyin tedavisi için elma sirkesini tavsiye etti, bunun potasyum açısından alışılmadık derecede zengin olduğunu açıkladı. Organik Elma Sirkesinin balla karıştırılmasının sirkenin iyileştirici gücünü arttırdığını söyledi. Jarvis ayrıca elma sirkesinin sindirim kanalındaki zararlı bakterileri tahrip edebileceğini ve yemeklerle birlikte tüketilmesi için bir sindirim toniği önerildiğini yazdı.

O zamandan beri, elma sirkesi yandaşları, kilo kaybı ve diyabetten, yüksek kolesterol ve cilt bakımına kadar her şey için modern tıbbın doğal bir alternatifi olarak elma sirkesini kullanırlar. Sağlık için kullanan insanlar genellikle, sağlık yararlarının, sirke yapım sürecinde doğal olarak oluşan Anayı içeren filtrelenmemiş elma sirkesinden kaynaklandığı düşünür ve bu özellikteki sirkeleri ararlar.
Çiğ elma sirkesi, önemli vitaminler, mineraller ve elementler de dahil olmak üzere besinler ile doludur. Aynı zamanda canlı enzimler, elma pektini, optimal sindirim ve enerji için önemli olan esansiyel amino asitleri içerir.

Sağlığınıza...
Ferda Uslu

Online sipariş vermek için sitemizi ziyaret edebilirsiniz. https://www.fermentemutfagim.com/

                               


Yorumlar

İlgili Diğer Yayınlar

Rafine Şekersiz Siyez Keki

Rafine şeker kullanmadan en eski un olan 10 bin yıllık unla, siyez unuyla kek yapalım mı? Rafine şeker yerine ne kullanmak lazım. Sunni tatlandırıcılar da en az şeker kadar zararlıyken geriye ne kalıyor?  Ya bal ve pekmez. Bal ısıyla temas edince toksik etki yaratıyor. Pekmezde zaten çok uzun süre kaynatılarak yapıldığı için bu etki maalesef mevcut. En iyisi soğuk sıkım pekmezler tüketmek. Aranırsa bulunuyor. Pekmezi de ısıya dayanıksız olması yüzünden kullanmıyorum pişirilecek tariflerde. Geriye şeker yerine kullanabileceğim çok fazla da seçenek kalmadı. Meyvenin kendi şekeri dışında.  Tatlandırıcı için olgun muz ve kuru dut kullandım. Hurma ya da kuru üzüm, gün kurusu kayısı da kullanılabilir. Fermente mutfağımda kullanılmayan malzemeler; Rafine tuz, Rafine şeker, Rafine endüstriyel un (organik ve tam buğday unu da olsa kullanmıyorum) Kabartma tozu, Şekerli vanilin, Kakao (yalnızca ham kakao kullanıyorum) Zeytin yağı, Hindistan cevizi yağı  ve tereyağ...

4/1 21 Günlük Detoks ile Bedenin Farkındalığı

  Kitap- Ferda Uslu Fermantasyon ile Dönüşüm Sanatı İleri Dönüşüm Sanatı Fermantasyon 4. Bölüm İçten Dışa Detoks 1. Kısım 21 Günlük Detoks ile Bedenin Farkındalığı   Bağırsak florasının düzene girmesi ve bağırsak hasarının onarılmasıyla bütün beden dengelenirken ışık içeriden dışarıya doğru yansımaya başlar. Işığı örten toz, toprak silkelendikçe ışıltı da artar. Bu ışıltı ciltte saçlarda bedenin her yerinde canlılık ve enerji olarak fark edilir. Ciltte ve saçlardaki sorunların tamamı ortadan kaybolur. Yenilenen hücrelerle bebeksi bir cilt ortaya çıkar, yumuşadığınızı hissedersiniz, katılık yerini akışkanlığa bırakmıştır ve bu dışarıdan da görülür. Eşle dostla karşılaşınca sık sık şu cümleleri farklı zamanlarda farklı kişilerden duymaya başlarsınız sen ne yapıyorsun, senin bir sırrın var ama söylemiyorsun. Dilinizin döndüğünce anlatırsınız, doğal beslenmeye başladığınızı, cildinize kimyasallar sürmediğinizi, kendinize baktığınızı, detoks yaptığınız için ışıldadığınızı. Bu aşam...

Huzurlu Ayaklar- Yeryüzünden Sonsuzluğa Açılan Kapı- Bölüm-2

Ruhsal Katmanlar Köklenmenin Hafızası Ayaklarımız yalnızca bedenimizi taşıyan birer araç değil, aynı zamanda ruhumuzun yeryüzündeki parmak izleridir. Yaşanmış her adımı, her tereddüdü, her içsel çatışmayı ve her sevinci sessizce kaydederler. Onlar, geçmişimizin toprakla temas eden canlı bir arşividir. Yürüdüğümüz yol, sadece coğrafi bir güzergâh değil; bastırdığımız kararların, yüzleşmekten kaçtığımız duyguların ve yönünü kaybetmiş soruların da bir haritasıdır. Köklenme: Yeryüzüyle Yapılan Kadim Sözleşme Ayaklar, dünya ile yaptığımız en eski sözleşmenin mühürleridir. Bu sözleşme, bu bedende güvenle var olmayı ve bu yaşamı tümüyle kabul etmeyi içerir. Köklenmek, yalnızca toprağa basmak değil, toprağa tüm varlığınla güvenmektir. Bu güven hissi her zaman bilincimizde değildir; çoğu zaman kendini bedenin en derinlerinde, ayaklarda bir gerilim, bir çekilme veya ince bir sızı olarak belli eder. Yön Bulma: Kalbin Pusulası Ayaklar, zihnin planlarına değil, kalbin gerçek yönüne sadıktır. Zihin ...