Ana içeriğe atla

Toksik Olmayan, Yenilebilir Kişisel Bakıma Geçiş Yapmaya Hazır Mısınız?



Endüstriyel Deodorant ve roll-onları hayatınızdan çıkartmanız için 5 gerçek neden

1-Alüminyum

Bazı “doğal kristal” deodorantlar dahildeodorantlar, roll onlar ve antiperspiranlar,  terlemeyi engelleyen alüminyum formları içerir. Bu içerik, bir onkolog tarafından yazılmış olan derlemede hem genotoksin hem de hormon bozucu olarak sınıflandırılmıştır .

2-Triklosan

Araştırmalar, oyuncaklardan diş macunlarına kadar her şeyde kullanılan bu kimyasalın  normal tiroid fonksiyonlarını bozabileceğini  ve  hormonları değiştirebileceğini gösteriyor .

3-Propilen Glikol

Propilen glikol (PEG) penetrasyon arttırıcıdır, yani yaptığı şeylerden biri diğer kimyasalların cildin derinliklerine inmesine yardımcı olmaktır. Evet, işte bu. Tehlikenin büyüklüğünü görebiliyor musunuz? 


4- Parabenler

Meme kanseri en sık üst dış kadranda ortaya çıkar - tam da kadınların deodorantı ovaladığı yerde. Bir de  2012 çalışmada Analiz edilen meme kanseri örneklerinin% 99'unda deodorantlarda yaygın bir bileşen olan parabenler vardı.
Parabenler ayrıca kanser, üreme toksisitesi, immünotoksisite, nörotoksisite ve cilt tahrişiyle bağlantılıdır Parabenler su bazlı çözeltilerde bakterileri öldürmek için kullanıldığından, doğası gereği hücrelere toksisitesi vardır.

5- kokular

Bilinen nörotoksinler ve alerjik reaksiyonu uyarması muhtemel kimyasallardır. Koku ürünün içerdiği kimyasalların kötü kokusunu maskelemek için kullanılanılır genelikle ve zaten kendisi de toksik ve kimyasaldır. 

Fermente Mutfağım Shea Yağlı Roll on İçeriği

Yenilebilir;
Kakao yağı, Hindistan cevizi yağı, shea yağı, lavanta uçucu yağı, doğal bal mumu (parabensiz), nişasta, İngiliz karbonatı.
Her zaman dediğim gibi, ister ekmeğine sür, ister koltuk altına, ama unutmayın lezzet vaat etmiyorum kimseye. 
El yapımı Shea Yağlı Roll on deodorant gerçekten işe yarıyor.
Geçtiğimiz yaz ayında roll onumuzu denemek için müşterilerimiz baya efor sarfetti sağ olsunlar. Afrika'da deneyenler, pastırma yedikten sonra deneyip tam not verenler, adalarda bisiklet turunun ardından övgüyle bize dönenler vs yüzlerce memnun müşteri yorumu aldıktan sonra, kış başlarında yağ oranlarını biraz değiştirerek yumuşak kış formülünü geliştirdim. Yazın kullandığımız formül, kışın daha sert ve sürülmesi zor bir ürün haline gelmişti çünkü.
Toksit olmayan, yenilebilir fermente kozmetikle tanışmadıysanız henüz, inanın çok şey kaybediyorsunuz, kaybedilen sağlığın geri kazanılması çok zor.
Sosyal medya hesaplarımızdan binlerce memnun müşteri deneyimlerini inceleyebilirsiniz.

Online sipariş için https://www.fermentemutfagim.com/ adresimizi ziyaret edebilirsiniz.

Yorumlar

İlgili Diğer Yayınlar

Rafine Şekersiz Siyez Keki

Rafine şeker kullanmadan en eski un olan 10 bin yıllık unla, siyez unuyla kek yapalım mı? Rafine şeker yerine ne kullanmak lazım. Sunni tatlandırıcılar da en az şeker kadar zararlıyken geriye ne kalıyor?  Ya bal ve pekmez. Bal ısıyla temas edince toksik etki yaratıyor. Pekmezde zaten çok uzun süre kaynatılarak yapıldığı için bu etki maalesef mevcut. En iyisi soğuk sıkım pekmezler tüketmek. Aranırsa bulunuyor. Pekmezi de ısıya dayanıksız olması yüzünden kullanmıyorum pişirilecek tariflerde. Geriye şeker yerine kullanabileceğim çok fazla da seçenek kalmadı. Meyvenin kendi şekeri dışında.  Tatlandırıcı için olgun muz ve kuru dut kullandım. Hurma ya da kuru üzüm, gün kurusu kayısı da kullanılabilir. Fermente mutfağımda kullanılmayan malzemeler; Rafine tuz, Rafine şeker, Rafine endüstriyel un (organik ve tam buğday unu da olsa kullanmıyorum) Kabartma tozu, Şekerli vanilin, Kakao (yalnızca ham kakao kullanıyorum) Zeytin yağı, Hindistan cevizi yağı  ve tereyağ...

Varlığın Derinliklerine Bir Yolculuk

  İçimizdeki Polis ve Özgürlüğün Aynası Hepimizin içinde tanıdık bir ses vardır; sürekli tetikte olan, yargılayan, denetleyen ve neyin "doğru" neyin "yanlış" olduğuna karar veren bir otorite. Bu sese genellikle içsel eleştirmen , vicdan ya da daha sert bir ifadeyle, içimizdeki "polis" deriz. Hayatımızı bu polisin gölgesinde yaşarız; onun onayını arar, kınamasından korkarız. Peki ya bu polis, gerçek bir otorite değil de, kimliğimizi gasp etmiş bir sahtekârsa? Bu yazı, sahte merkezin ötesindeki gerçek doğamızı keşfetmeye davet eder. Bu yolculuk, zihinsel bir egzersiz değil, varoluşun temel yapısını anlamaktır. Mutlak Zemin: Gerçek Tanık-Bilinç Her deneyimin, her düşüncenin, duygunun ve algının- üzerinde gerçekleştiği, bir "zemin" vardır. Bu zemin, gerçek Tanık-Bilinç'tir. O, her şeyin içinde olup bittiği saf, yargısız, kişisel olmayan Farkındalık alanıdır. O, bir "kişi" değildir. Bunu genellikle bir aynaya benzetebiliriz. Ayna, önünde...

Anadolu Arslanı-Kadim Bir Yoldaş

Anadolu'nun Canlı Mirası Sivas Kangalı'nın Derinlikleri Bu kadim bilgeler yedi yıldır hayatımın tam merkezindeler. Biri altı yaşında, diğeri ise onun ilk göz ağrısı olan beş yaşındaki oğlu, bir diğeri de babaları ve ilk o geldi  Sivas -  Kangal 'dan. Birlikte yaşanan bu yedi yıldan öğrendiklerim, hissettiklerim ve bu muhteşem hayvan hakkında bu yazı. En önemlisi ve ilkiyle başlayalım; Kangal'a hükmedemezsiniz, onun 'sahibi' olamazsınız. Ona ancak yoldaş olabilirsiniz. Bunu neden mi söylüyorum? Çünkü onların özgür ruhu, dört duvarla veya bir bahçeyle sınırlanamaz. Genetik kodlarında kilometrelerce genişlikteki bir alanı tarama ve koruma yeteneği var. Koca bir köyü, özellikle de en savunmasız saatler olan şafak sökerken ve gecenin derinliklerinde, kendi inisiyatifleriyle devriye gezip koruyabildiklerini gördüğünüzde, 'sahiplik' kelimesinin ne kadar anlamsız kaldığını anlıyorsunuz. Yaklaşık olarak 30-40 kilometreyi bulabilen bu devasa hakimiyet alanı, onlar...