Ana içeriğe atla

Kadın Girişimci Olmak



Başarı değer yaratmakla alakalıdır. 


Candice Carpenter

Üç yıldır bu blogda pek çok yazı ve tarif yazıyorum. İlk yazımdan bu yana birlikte çok uzun bir yol kat ettik.
Fermente, doğal ve organik ürünlerin, temizlik malzemelerin uzun uzun araştırmalarını yapıp, tarif oluşturup yazarak başladığım bu platform, sizlerin de beni yönlendirmenizle şekillendi ve bu gün girişimci bir kadın olarak yine sizler için, sizlerin isteği doğrusunda üreterek yolumuza devam ediyoruz. 

"Mutlu insanların hikâyesi olmaz", diyor Umberto Eco. 
Mutsuzluğumuzu umutsuzluğa dönüştürmedik sonuçta, umuda dönüştürdük.
Hikayemi okumayanlar için, Fermente Mutfağımın hikayesi ne tıklayarak okuyabilirsiniz.

Bu blogdaki her bir tarifin altında sizlerin yorumları var. Bazı tariflerde 200 ün üzerinde yorum ve soru var. Bu yorumların belki en az yarısı sizlerin teşekkürlerini içeriyor. Sizlerden gelen bu samimi teşekkürler benim için o kadar önemli ki bunu anlatacak doğru kelimeyi bulmak çok güç.
Yalnızca blogda değil gerek sosyal medya hesaplarımızdan, gerek maille ve gerekse telefondan bana ulaşan takipçilerim ve artık müşterilerimden teşekkür almak o gün ne kadar zor geçerse geçsin güne ışık tutuyor. Tariflere gelen teşekkürlerin yanı sıra benden sipariş vermiş müşterilerimin bana "bu ürünleri ürettiğiniz için size teşekkür etmek istiyorum" demesi, doğru yolda yürüdüğümüzün kanıtı niteliğinde. Bu da en güçlü motivasyon sebebim.
Evde blog yazarak başladığım Fermente Mutfağım yolculunda gelmiş olduğum şu noktada, yani üretici bir kadın olma noktasında, iş hayatı içerisinde yaşanan pek çok aksilik ve sorunlar silsilesine rağmen
üretmekten asla yılmadım ve her yeni günde, her yeni üretimde heyecan duydum.
İnanıyorum ki, yaptığınız iş her ne olursa olsun heyecan duyuyorsanız ve bu heyecanı kaybetmiyorsanız bence başarı zaten ödül gibi gelecektir. Başarıya değil, yaptığınız işe odaklanmak başarının belki de tek anahtarıdır.

Hayatınıza bir şekilde sanırım dokundum, bana geri bildirimlerinizin özeti çünkü bu. Mutfağınızı ve beslenmenizi baştan aşağı değiştirdiğinizden, pek çok sağlık problemiyle artık ilaç kullanmadan baş edebildiğinizden bahsediyorsunuz. Çocuğunuzun alerjisinden, annenizin kemoterapi tedavisinden, ağabeyinizin MS hastalığından, kendi özel diyetinizden bahsederken ve bir çıkış noktası ararken beni bulduğunuzu samimiyetle ifade edişleriniz beni her seferinde inanılmaz duygulandırıyor. Çünkü o çıkış kapısını bulmak için ben de çok uzun bir yol kat ettim.
İnsanların hayatına iyi anlamda dokunup, onlara yararlı olabilmenin bu yaşamda en büyük mutluluk ve erdem olduğu kanaatindeyim.

Kendi hastalıklarıma çözüm arama sürecinde oluşturduğum Fermente Mutfağım, sanırım hepimizin hastalıklarında ve sağlıklı beslenme arayışlarında doğru bir adım ve çözüm oldu.





Bu noktada ben ve ekibim sizlere faydalı olabilmenin sorumluluğunun bilincinde olduk ve her daim de oluyoruz.


Fermente Mutfağım İki Yılın Ardından yazımda da pek çok konuya değinmiştim. 


Bir annenin beni arayıp "kızımda süt alerjisi var ekmeklerinizde süt ürünü var mı" diye soruşu. Her ne kadar etikette yazsa da size güven duyarak o ürünü sipariş edişi bizim ne kadar sorumluluk gerektiren bir işimizin olduğunu bize tekrar hatırlatmaya yetiyor.
İnanın bu şekilde gün içerisinde onlarca telefon alıyoruz. Hassasiyetlerinizin farkındayız çünkü biz de aynı hassasiyetler yüzünden zaten bu mutfağı oluşturduk. Bu ürünleri üretirken en büyük prensipim, sizlerin güvenine layık olabilmek ve o güveni asla zedelememek. Çünkü güven kazanılması en zor olan. Ben çok zenginim bu anlamda, bu güveni kazandığım için bundan sonra yapmam gereken onu kaybetmemek ve her zaman layık olmak.

Burada asıl değinmek istediğim ve bu yazıyı asıl yazma sebebim şu ki, ben bu bloğu yıllar boyunca yazarken, sizlerden beni yüreklendiren, cesaretlendiren, şevklendiren ve destekleyen geri dönüşler almamış olsaydım Fermente Mutfağım belki de bir blog olarak kalacaktı. Evet yalnızca bir blog.
Siz yüreklendirip desteklediniz ve Fermente Mutfağım bir firma, ben kadın  girişimci oldum. Mutfağım emekçi kadınlarla birlikte ürettiğimiz mutfağımız oldu.

Bu yazıyı 8 Mart Emekçi Kadınlar gününde böyle güzel bir hissiyatla kaleme alıyorum.
Kadınlara kendi hayatlarında küçük de olsa bir yol açabildiysem kendimi amacıma ulaşmış olarak görüyorum.
Öte yandan ekibimde çalışan kadınlara da bir umut olmak, onların da ailelerine ve ekonomiye katkıda bulunmasına vesile olmak, bir kadın olarak gerçekten mutluluk ve onur verici.
Üretmek sanırım bir hastalık ve ben de bu hastalıktan muzdaripim dostlar. Ürettiğim her yeni şey benim yaşam sevincim. Bilgiyi paylaşmak, onu saklamamak da inandığım en büyük düsturlardan oldu ve bu blogda bunun zaten tezahürü.
İlk günden itibaren ilmiyle, bilgisiyle, yazdıkları kitaplarla yoluma ışık tutan ve bu mutfağı oluşturmama bu ilimle ışık tutan tüm hocalarıma da hürmetlerimi sunmak istiyorum.

Tüm emekçi kadınların bu güzel gününü kutluyorum.
Fermente Mutfağımı,
girişimci bir kadını,
emekçi kadınların üretimini desteklediğiniz için size minnetlerimi sunuyorum.

Maya Angelou'nun dediği gibi bir kadın ne zaman sesini duyurmak için ayağa kalksa planlanmamış bile olsa, tüm kadınlar için de ayağa kalkmış olur.
Sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Online sipariş vermek için sitemizi ziyaret edebilirsiniz. https://www.fermentemutfagim.com/


Yorumlar

  1. harikasınız elinize ve emeğinize sağlık. az önce sizden aldığım ekşi maya ile ekmek yaptım ve oğlumu onla besleyeceğim. bunu başarmak harika...

    YanıtlaSil
  2. Selamlar bir şey sormak istiyorum size zamanınızı almazsam eğer ben sizin tarifinize göre elma sirkesi yapmayı denedim yaklaşık 2,5 ay sonra yeni süzdüm olduğunu düşünerek ama üzerinde sirke anası oluşmamıştı sizden satın aldığım sirke anasıyla kurmuştum sirkeyi baya keskin bir tat oluşmuş görüntüsü itibariyle sirke gibi ama sirke anası oluşmadığı için emin olamadım olmamış mıdır acaba sirkem bir yorum yaparsanız çok sevinirim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sirke anası gerekli ortam yeterli değilse oluşmamış olabilir ya da elması az suyu çoksa yine sirke anası oluşmamış olabilir. Burada kriter sirke küflenmemişse ve tadı sirke gibiyse süzülerek şişelenebilir.

      Sil

Yorum Gönder

İlgili Diğer Yayınlar

Evde Fermente Sucuk Nasıl Yapılır

Evde sucuk nasıl yapılır Sucuk doğru bir şekilde, yani geleneksel yöntemle yapılırsa fermente bir yiyecektir, probiyotiktir.  Marketten aldığınız en iyi marka sucuğun bile içinde mutlaka raf ömrünü uzatacak koruyucu ve katkı maddeleri maalesef mevcut. Bir daha markete uğradığınızda en güvendiğiniz sucuk markasının içindekiler bölümünü okumanızı tavsiye ediyorum. Koruyucu, renklendirici asit düzenleyici vs... en güvenilir dediğiniz markada, en az 3 kalem katkı maddesi var. İşlenmiş tüm et ürünlerinin sigara kadar kanserojen olduğu dünya sağlık örgütü WHO tarafından duyuruldu.  Artık geleneksel yöntemle kendi sucuğumuzu kendimiz yapıp, bu probiyotik sağlık deposu et ürününden faydalanma zamanıdır diye düşünüp kolları sıvadım.

Evde Probiyotik Yoğurt Nasıl Yapılır

Evde yoğurt mayalama tariflerini her yerde bulmanız mümkün ama bu tarif probiyotik yoğurt tarifi. Yoğurt prebiyotik bir besindir. Biz mayalarken probiyotik ilave ederek yoğurdumuzu probiyotik yoğurt yapacağız. Tarife geçmeden önce kısaca söz etmek istediğim önemli bir konu var. Bazı facebook gruplarında, web sitelerinde, video sitelerinde nohut ile, kozalak ile, çiğ tanesi, ısırgan otu gibi pek çok şeyle nasıl yoğurt mayanlandığından ve bu yoğurtların "doğal yoğurt" olduğundan bahsedilmekte. Doğal yoğurt mayası dışında mayaladığınız hiçbir şey ile yoğurt elde edemezsiniz. Pıhtılaşmış, katılaşmış sütün bir formunu elde edersiniz, ama onun adı yoğurt olmaz.  Neden mi? , şöyle ki;

7/3 Fermente Temizlik 1

  Fermantasyon ile Dönüşüm Sanatı İleri Dönüşüm Sanatı Fermantasyon 7. Bölüm 3. Kısım Kadim Temizlik Fermente Temizleyici Gıdalarımızı hazırladığımız mutfağımızda tezgâh, masa gibi yüzeylerin temizliğinde, bulunduğumuz odanın havasını temizlenip yenilemede kullanacağımız, bitkilerimizin yapraklarını canlandırabileceğimiz, evcil hayvanlarımızın tüylerini tararken kullanabileceğimiz kısacası her alanda kirlenmeden temizlik yapabileceğimiz bir tarif fermente temizleyici.   Geleneksel temizliğe baktığımızda Atalarımız 3 temel malzeme ile yüzyıllar boyunca hem bedenlerini hem yaşam alanlarını temizlemişler. Su, sirke ve sabun… Yaşamın kaynağı su ile, yaşayan fermente bir mayi olan sirkeyi buluşturup yanına yağlar ve kül suyu ile elde ettikleri bol köpüklü sabunu da eklemişler. Böylece kendi bedenlerinde, evlerinde ve çevrelerinde canlı doğal floranın dengesini bozmadan, yaşayan bir temizlik sağlamışlar.     Peki günümüzde neden her şey bozuldu? Atalarımızın üç temel ...