Ana içeriğe atla

Kayıtlar

İç Toprak: Bağırsağın Ruhsal Haritası Yazı Dizisi – Bölüm 5

  Yaşayan Toprak - Beden Üzerinden Hakikate Yolculuk Artık soruların dindiği, sadece cevapların sessizliğe karıştığı ve bilincin tüm varoluşla bir olduğu birlik noktasındayız. Burası sessizlik alanı, burada kelimeler, kavramlar anlamını yitirir. Farkındalık bedenin tüm hücrelerinde zaten var olanı uyandırdığında, beden yalnızca ruhu taşıyan bir araç olmaktan çıkar; bilinçle dolu, canlı ve bütünsel bir varoluşa dönüşür. Bu bilinç, dışarıdan öğretilen bilgilerle değil, bedenin kendi derinliklerinden yükselen sessiz ve içsel bir bilgelikle şekillenir. Gerçek bilgelik, yaşamın basit ve doğrudan hissedilişidir; içinde kıyas, kavram veya açıklama bulunmaz. Sadece vardır, kendi başına bütün ve tamdır. Sessizliğin derinliğinde belirir, zihin tarafından değil, doğrudan bilinç tarafından fark edilir. Hiçbir çabaya ihtiyaç duymadan, varoluşun merkezinde kendiliğinden ortaya çıkar ve sadece yaşanarak anlaşılır. Bedenin enerji kapıları ya da çakralar, hakikate ulaşmak için zihnin geçmesi gerek...

İç Toprak: Bağırsağın Ruhsal Haritası Yazı Dizisi – Bölüm 4

Floranın Uyanışı – Temizlik, Dönüşüm ve Bilinç. Farkındalık bir ışık gibidir; karanlıkta yıllardır saklananı, bir anda görünür kılar. Bu ışık parladığında aynı zamanda yıkım da başlar. Çünkü görülen şey yalnızca geçmiş değil; ondan kaçışın, bastırmanın ve taşımanın tüm ağırlığıdır. Bu his, zihinsel bir düşünce ya da bir fikir değildir; varlığın derinlerinde bir kırılma anıdır. Farkındalık kişinin aslında "ben" olmayanla özdeşleşmesinin farkındalığıdır. Ne olmadığını buldukça, aslında ne ya da kim olduğunu anlamasıdır. Farkındalık anı, bilinenin ötesidir, bilinmeyene kapı açılmıştır, zihin için rahatsız edici olabilir. Çünkü (zihin) kişi, taşıdığı şeyi bırakmak istemez, çünkü onunla yaşamayı  ve o olmayı öğrenmiştir. Farkındalık anı, zihinsel yapının ve eski kimliğin çözülme anıdır. Bazen bu bir iç titreme , bazen bir boşluğa düşme, bazen de sessizlikle gelen bir utanç duygusudur. Bu duyguların her biri, farkındalığın içeri sızarak kurumuş zemini çatlatmaya başladığını göst...

İç Toprak: Bağırsağın Ruhsal Haritası Yazı Dizisi – Bölüm 3

  Bastırılmış Duyguların Beden Yükü Beden her şeyi sindirmez. Her söz, her bakış, her yaşantı... Hepsi içimizden geçer. Bu geçiş esnasında direnç göstermek, zihnin tutunması ve biriktirme arzusudur. Zihin kendisini bu şekilde var eder.  Bu biriken yük, en çok bağırsakta taşınır. Çünkü bağırsak yalnızca yediklerimizi değil; hissettiklerimizi de sindirmeye çalışan bir organdır. Bastırılan her duygu, dışa vurulmamış her öfke, yutulmuş her kelime bağırsakta kayıtlıdır. Bu kayıtlar gramofon gibi tekrar, tekrar ve tekrar bir ömür boyu çalar durur. Kimi zaman kabızlık olur bu yük; kimi zaman şişkinlik, kimi zaman içsel huzursuzluk., panik atak , depresyon , ani dizginlenemeden çıkan dürtüsel bir taşma...Esas mesele bedensel gibi görünse de, çok derindedir. Hâlâ sindirilememiş, bırakılmayı, fark edilmeyi bekleyen duygular. Zehir, her zaman zahirden alınmaz. Batında bulunan, çok eski bir duygunun çözülememiş hâli, bir travmanın kalıntısı, kendine duyulan öfkenin donmuş bir parçası zehi...

İç Toprak: Bağırsağın Ruhsal Haritası Yazı Dizisi – Bölüm 2

  Bölüm 2-  Bağırsağın Unutulan Hafızası Bağırsak yalnızca bir sindirim sistemi değil; aynı zamanda görünmeyeni saklayan, gizliyi tutan bir kabirdir. Bu kabir canlıdır; nefes alır ama konuşmaz. İçinde gömülü olanlar yalnızca yiyeceklerin kalıntısı değildir. Bastırılmış sesler, susturulmuş haykırışlar, zamanında söylenememiş sözler, hissedilip bastırılmış duygular… hepsi burada sessizce yatar. Ve biz, bedenimizin bu en derin yerinde unuttuğumuzu sandığımız her şeyi aslında hâlâ taşırız. Daha da üzücüsü, kendimizi bu birikim yani geçmiş sanmamızdır. Bu iç toprak, doğumla birlikte şekillenmeye başlar. Ancak neyle beslendiği yalnızca fiziksel değil, duygusaldır da. Sevgiyle mi karşılandın, kucağa alınmadan mı bırakıldın? Dokunuldun mu, yoksa görmezden mi gelindin? Bütün bu ilk temaslar, bağırsaktaki ilk kayıtları oluşturur. Ama bu kayıtlar zamanla birikerek bir örtüye, bir katmana, bir suskunluğa dönüşür. Ve bir noktadan sonra bu yer bir mezarlık gibi davranmaya başlar. Bu mezarın...

İç Toprak: Bağırsağın Ruhsal Haritası- Yazı Dizisi – Bölüm 1

İç Toprak: Bağırsağın Ruhsal Haritası Yazı Dizisi – Bölüm 1 Yaşadığını Sanmak – Uyanmadan Önce İnsan Nerede Yaşar? Bu yazı dizisi, bilgi aktarmaktan çok bir hatırlayışa alan açmayı amaçlar. Burada bağırsak florasına , insanın içsel yolculuğunun sembolü olarak yaklaşılır. Çünkü bağırsak, hem bedenin toprağıdır, hem de ruhun aynası. Bu beş bölümlük yazı dizisinde, bağırsak florasının fiziksel ve spiritüel anlam katmanlarını birlikte açacağız. Her bölümde, kadim bilginin ışığında ve sezgisel bir yolculukla ; belki henüz dile gelmemiş ama derinden hissedilen farkındalıkların izinden ilerleyeceğiz. İnsan, kendini bilene kadar aslında yaşamaz; sadece yaşadığını sanır. Gerçekten yaşamak, yalnızca şu anın farkındalığında mümkündür. Zihin geçmişte oyalanırken ya da gelecekte savrulurken, kişi henüz kendi varlığının merkezinde değildir. İç bağ kurulmamışsa, yaşam bir sürüklenişten ibarettir. Bedende nefes olsa da yüzeyseldir; içte akan bir hayat yoktur.

Kendi dönüşüm Hikayem- 2. Baskı- Fermantasyon İle dönüşüm Sanatı

  KENDİ DÖNÜŞÜM HİKAYEM Bu yolculuğa nereden başladığımı anlatmak kolay, ama nasıl dönüştüğümü anlatmak biraz daha derin bir mesele.  Çünkü gerçek bir dönüşüm, yalnızca dışarıdan değil; içeriden başlıyor.  Ve içeriden olan şeyin sesi bazen sessizliktir. Eskiden her şey çok daha karmaşıktı. Zamanla yarışan bir hayat, hep bir şeylere yetişmeye çalışan bir hal, her şey kontrol altında olacak sanrısı...  Ama içten içe biliyordum ki, bu hızda bir eksiklik vardı.  Bir şeyleri eksik yapıyordum, ya da fazladan yapmaya çalışıyordum.  Bir yerde içimden şu cümle çıkıverdi:  "Gerçek neydi? Gerçek olanla temas ettiğimde nasıl hissediyorum?

7/5 Fermente Temizlik 3

  Fermantasyon ile Dönüşüm Sanatı İleri Dönüşüm Sanatı Fermantasyon 7. Bölüm 5. Kısım Bokashi Fermantasyonu İlk iş olarak, organik atıkları kapalı küçük bir kovada biriktirmekle işe başlıyoruz. Mutfağa yemek yapmak ya da bir şeyler hazırlamak için her girdiğinizde, sebze meyve kabukları ve çekirdekleri, çay ve kahve telveleri, armudun sapı, üzümün çöpü, yani organik atık sınıfına giren ne varsa atmayıp, bokashi yapmak için mutfakta bir gün boyunca kapaklı bir kovada biriktirin. Bu birikintinin sulu olmaması için çöplerinizi sularından süzerek kovaya atın. Biriken atık kovasının içindekileri günde bir kez bokashi kovasına dolduracağız. Bokashi kovasının kapağını her atıkta açmıyoruz, günde yalnızca bir kez açıyor böylece hava ile temasını en aza indiriyoruz ki fermantasyon sağlıklı olarak devam edebilsin.  Bu yüzden atıkları gün boyunca ayrı bir kapta biriktirmek işin ilk adımı.   İkinci aşamada, ağzı sıkıca kapanabilen, altı musluklu ve içi süzgeçli bir kova edinin, ya da...

7/4 Fermente Temizlik 2

  Fermantasyon ile Dönüşüm Sanatı İleri Dönüşüm Sanatı Fermantasyon 7. Bölüm 4. Kısım Bulaşık Makinesi Deterjanı   Sağlığınıza tehdit oluşturacak maddeler içeren hazır deterjanları kullanmak yerine, evinizde önerdiğim malzemelerle kendi karışımınızı hazırlayabilirsiniz.  Çamaşır deterjanı tarifimle bu tarif aynıdır, aralarındaki tek fark, her ikisine eklediğim farklı uçucu yağlar.   Malzemeler 1 kalıp Artisan Çamaşır Sabunu 2 su bardağı boraks 2 bardak çamaşır sodası (sodyum karbonat) 1 su bardağı karbonat (sodyum bikarbonat) 10 Damla Limon uçucu yağı 10 damla portakal uçucu yağı (uçucu yağ oranlarını arttırıp azaltabilirsiniz)   Yapılışı Çamaşır sabununu rendeleyin, rendelediğiniz sabunu bir bez üzerinde bir köşeye sererek biraz kurutun. Sabunlar kuruyunca bir rondo  yardımıyla granül hale getirin. Sabun ve diğer tüm malzemeleri bir kapta karıştırın, sonra kapaklı bir kaba ya da kavanoza alıp kullanabilirsiniz. Makineyi çalıştırmadan önce deterjan gözüne 1...