Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekşi Mayalı-Tahinli Bazlama

Ekşi mayalı-tahinli bazlama Dün yapmış olduğum ekşi mayalı simit hamurunun büyük bölümünü bugün için ayırmıştım. Bu gün aynı hamurdan, yine sıcak sıcak sabah simiti yaptım ve kalan hamurdan da  ekşi mayalı, tahinli bazlama pişirdim. Ekşi mayalı sokak simiti hamurunun tarifi için buraya, ekşi mayalı ekmek hamuru tarifi için buraya tıklayınız. İki hamuru kullanarak da bu bazlamayı yapabilirsiniz fakat 2 konuya dikkat etmeniz lazım. 1-Ekşi mayalı bazlama hamurunuz merdane ile hamuru açacağımız için, ekmek hamurundan daha kıvamlı olması gerekir. Yani cıvık bir hamur olmayacak. 2-Eğer simit hamuru ile yapacaksanız ekmek hamurunda yaptığımız gibi fermantasyon süresini 48 saat değil,

Ekşi Mayalı Sokak Simidi

Ekşi mayalı hamur yapımını buraya tıklayarak öğrenebilirsiniz. Artık elimizde mükemmel fermente edilmiş, probiyotik ve sağlıklı bir ekşi mayalı hamurumuz var. Bu hamur ile yapabilecekleriniz sizin hayal gücünüzle sınırlı. Elbette siyez ununda ya da diğer yerli buğdaydan üretilmiş taş değirmen unlarının ekşi maya ile fermente edilmemiş hallerinde de çok az miktarda da olsa glüten var, ama bu glüten endüstriyel unlara nazaran oldukça düşük ve ekşi maya bakterileri tarafından parçalandığı için insan sindirim sistemi için uygun hale gelmiş, sindirilebilir bir glüten.Öte yandan modern buğdayın zaten %10 luk kısmını glüten oluşturur ve bu unla ve ticari mayalarla yapılan hamurlarda glüten olduğu gibi kalır ve besin olarak alındığında da sindirilemez ve sizi hasta eder. Tabi bu bahsettiğimiz zaman içinde edindiğiniz kronik hastalıkların ve gıda intöleraslarının da temelini oluşturan bir durumdur.  Düşük glüten bu unlardan elde ettiğimiz ekşi mayalı hamurla, oklavalı tarif...

Ekşi Mayalı Ekmek Yapılışı

Ekşi mayalı ekmek yapmak için ekşi mayamız artık hazır. Ekşi maya yapılışı için buraya tıklayınız. Mayamızı buzdolabından çıkartıp burada anlatıldığı gibi besledikten sonra mayanın içerisinden dolu dolu bir kaşık mayayı geniş cam, çelik ya da seramik bir yoğurma kasesine alıyoruz. Ekşi mayalı ekmek için ilk adım, otoliz; Yoğurma kabının içine unumuzu ve içme suyumuzu ilave edip, cıvık bir hamur yapıyoruz. Tahta kaşıkla karıştırarak bu hamuru elde edebilirsiniz,

Ekşi Maya Nasıl Saklanmalı

ekşi maya Ekşi mayanızı bir kez oluşturduğunuzda, artık onu ömür boyu kullanır, hatta çocuklarınıza miras bırakabilirsiniz, tabi mayanızı açlıktan öldürmediğiniz sürece. Ekşi mayanız canlı bir organizmadır ve her canlı gibi onun da beslenmeye ve gıdaya gereksinimi vardır, yani o da bizim gibi acıkır.  Ekşi mayanızın gıdası un ve sudur. Mayanızı yaptıktan sonra onu kendi kavanozunda ağzı kapalı olarak dolapta muhafaza etmelisiniz, bu sayede fermantasyon çok yavaşlar ve

Ekşi Maya Nasıl Yapılır

Ekşi maya yapmak gözünüzü korkutmasın, yapılışı hem çok basit, hem de çok zor. Yalnız önce kendinize bir soru sorun: "Sabırlı mıyım? " Cevabınız evetse o zaman tarifi okumaya başlayabilirsiniz. Ekşi mayalı ekmek yapmak biraz sabır işidir. Aslında tüm fermente ürünleri hazırlamak sabır gerektirir çünkü fermantasyon süreleri boyunca size düşen sadece beklemektir. Mesela ben dün ekmeğimi yapmaya karar verdim ve dolaptan ekşi mayamı çıkarttım, akşam mayamı besledim. Sabah olduğunda mayam yukarıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi gayet güzel kabarmış ve hacminin 2 katı çoğalmıştı.  Peki mayamız kabarıp çoğaldığına göre artık ekmek yapabilir miyiz? Maalesef Hayır :)

Buğday ve Un meselesi

Ata tohumu buğday Eski çağlardan günümüze tüm  tahıllar, özellikle buğday,  insan oğlunun temel beslenmesinde yer almıştır. Ama artık eski çağlardaki buğday yok, değişime uğradı, genetiğiyle oynandı. Başlangıçta yabani olan, daha sonra ekilerek yetişen ilk buğday, tüm buğdayların atası siyez buğdayı yalnızca 14 kromozom içerir.  İkinci dünya savaşı yıllarında dünyada baş gösteren açlığa çare olması, buğdaydan daha fazla verim alınması adına buğdayın genetiği değiştirildi böylece 42 kromozomlu cüce buğdaylar ekilmeye başlandı, hem de dünyanın her yerinde.

Evde Fermente Sucuk Nasıl Yapılır

Evde sucuk nasıl yapılır Sucuk doğru bir şekilde, yani geleneksel yöntemle yapılırsa fermente bir yiyecektir, probiyotiktir.  Marketten aldığınız en iyi marka sucuğun bile içinde mutlaka raf ömrünü uzatacak koruyucu ve katkı maddeleri maalesef mevcut. Bir daha markete uğradığınızda en güvendiğiniz sucuk markasının içindekiler bölümünü okumanızı tavsiye ediyorum. Koruyucu, renklendirici asit düzenleyici vs... en güvenilir dediğiniz markada, en az 3 kalem katkı maddesi var. İşlenmiş tüm et ürünlerinin sigara kadar kanserojen olduğu dünya sağlık örgütü WHO tarafından duyuruldu.  Artık geleneksel yöntemle kendi sucuğumuzu kendimiz yapıp, bu probiyotik sağlık deposu et ürününden faydalanma zamanıdır diye düşünüp kolları sıvadım.

Fermente Gıdalar, Fermantasyon nedir?

Çeşitli kimyasal terimler ve Wikipedia'dan alıntılarla kafanızı şişirmeyeceğim. Fermantasyon aslında mayalanma demektir.  Bir maddenin bakteriler ve mantarlar aracılığıyla kimyasal olarak çürümesine fermantasyon denir.  Peki bu çürümüş gıdalar nasıl sağlıklı olabilir? Bunun cevabını anlamamız için vücudumuzun işleyişine, özellikle de sindirim sistemimize ve bağırsaklarımıza bakmamız gerekmekte. Artık kabul ediliyor ki bağışıklık sistemimizin %80 ini oluşturan bağırsak floramızdır. Parmak izi gibi kişiye özel olan bu florada yaşayan bakteri, mantar ve mayalar 500 ayrı tür civarındadır. Bağırsağımızda 100 tirilyon mikrop yaşar, bunlardan yararlı olanlara probiyotikler denir.  Zararlı olanlar %10'u geçmez, şayet yararlı probiyotiklerimizi koruyabilirsek tabi. Probiyotikler, ürettikleri enzimler, vitaminler ve antibiyotik maddeler ile bize yardımcı oluyor, ayrıca toksit ve alerjik maddelerin kanımıza geçmesini engelliyor.   Ya yararlı probiyotiklerimizi koruyamaz...

Merhaba

Merhaba Böyle bir blog açma gereği duydum, çünkü artık araştırmalarımı ve ürettiklerimi sizlerle paylaşmak istedim. Blog yazarlığı aslında çok aşina olduğum bir konu. Başka konular ile alakalı yazdığım  bir web  sitem daha var.  Orada bir süre yazdım, çok güzel geri dönüşler de aldım fakat yazmayı sürdüremedim. Blog da böylece kapanmış oldu. Konu mutfak, yemek, pişirmek, tarif olunca, pek çok site, blog bulmak mümkün. Bir yemek için tarif ararken konuyla alakalı onlarca blog ile karşılaşılıyor çoğu zaman. Bu bloğu yemek tarifi vermek için açmadım.Yani patlıcan musakka, zeytinyağlı pırasa, başamel soslu lazanya tarifi yok. Ama yemek ve gıda, temizlik ve kişisel bakım ile ilgili pek çok tarif var. Nasıl oluyor, hem yemek tarifi yok deyip, hem de